Dünyayı saran
Korona virüs belası,
Bazı
Tedbirler almayı icap ettirdi…
Okullar tatil edilmiş,
Spor karşılaşmaları iptal olmuş,
Bazı meslek gurupları
Hepten,
Kepenkleri indirmişti…
Devlet kurum ve
Kuruluşları ile
Bazı özel şirketler,
Esnek
Çalışma sistemini oturtmuştu…
Üniversiteler ise
Tatil olmuş,
Uzaktan eğitime geçmişti…
Buna
Alışmamız gerek,
Artık
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

Bir hoca,
Bir akademisyen,
Bir Profesör,
Bir dekan…
Uzaktan eğitim sistemi ile
Bilgisayardan bağlantı yaparak,
Öğrencilerle ders yapıyor…
Ama
Bir farkla…
Çocuğu yaşındaki
Kız öğrencileri görünce,
Gözleri fal taşı gibi açılıp
Ağzından
Salyalar akmakta…
Böyle sapık,
Şerefsiz ve haysiyetsiz tipler,
Ne yazık ki
Bir fakültenin
En üst makamına gelip,
Fakülteleri yönetmekteler…
Soruyorum,
Bu tiplerden çoğalan
Yöneticilerden,
Hak,
Hukuk ve
Adalete saygılı olmasını
Nasıl isteyebilirsiniz?
Liyakati,
Nasıl ön plana çıkarabilir?
Çocuğu yaşındaki
Kızları görünce,
Ağzının suyu akan bu
Şerefsizler,
Emri altındaki
Bayan
Memur ve akademisyenleri,
Taciz etmez mi?
Fakültesinde boşalan kadrolara
Atama yaparken,
Eteğinin boyuna bakıp,
Karar vermez mi?
İşte
Liyakat,
Liyakat,
Liyakat derken,
Bunları kastediyorduk…
Son zamanlarda
Bu ve
Bunun gibiler çoğalmaya başladı…
Makamlar
Hiç olmadığı kadar,
Hadsiz ve liyakatsiz
Kişiler tarafından dolduruldu…
Bunların elleri
Sürekli uçkurlarındadır…
Buz dağının,
Görünen kısmı bu…
Görünmeyen kısmı
O kadar fazla ki,
Bunları yazmaya sayfalar yetmez…
Bunların,
Tecavüz ettiği kızı
Hunharca katleden eli kanlı
Katillerden,
Ne farkları var?
Bu sapıkları oraya atayanlar
Ne yaptılar?
“Onu,
Görevden aldık” demekle,
İş geçiştirilir mi?

Biliyorsunuz,
Bir seyyah olarak ülke ülke gezip,
“Doğudan Batıya” adlı
Kitapta,
O ülkelerin
Gelenek görenek,
Kültür ve
Yaşamlarını inceleyip,
Sizlere oraları tanıtmıştım…
Beşikçi ve
RA kitapevlerinde,
Bu kitabı satışa sunmuştuk…
Sizde
Bu koronalı günlerde
Kitapları satın almak için
Gayret gösteriyorsunuz…
Seyyah
Yolda gerek diyerek
Yine
Sırt çantamı kaptığım gibi
Yollara koyulmuştum…
Bu sefer rotam
Japonya olmuştu…
Tokyo’da gezinirken,
Sokak ortasında iki adamın
Harakiri yaparak karınlarını deşip,
Bağırsaklarını
Yere döktüklerini gördüm…
Bu manzarayı görünce
Japonya’da fazla duramamıştım…
Oradan
Çin’e doğru geçmiştim…
Pekin’de dolaşırken,
İki adamın canlı canlı
Köpeklere yedirildiğini görmüştüm…
Başım dönüp,
Midem bulanmaya başlamıştı…
Çin’de de
Fazla duramayıp,
Kuzey Kore’ye gittim…
Orada da,
İki adamın canlı canlı
Timsahlara atıldığını gördüm…
Oradan da
Uçağa atlayıp,
Rusya’ya geçmiştim…
Moskova’da gezerken
Sokak ortasında
İki adamın kafalarından vurularak
İnfaz edildiğini görmüştüm…
“Olmaz
Bu olumsuz durum
Hep bana mı rastlıyor” diyerek,
Oradan da
Suudi Arabistan’a geçtim…
Cidde
Caddelerinde gezerken
Bir kalabalık görünce,
Oraya doğru
Bende gitmiştim…
Birde ne göreyim,
İki adam kılıçla idam ediliyordu…
Kalabalıkta birine
“Ne oluyor burada?” diye, sormuşum…
Adam,
“Yetkili biri,
Kızları taciz etmiş” dedi…
“Peki
Ya öbür kişi?” dedim…
“O da,
Yetkiliyi oraya atayan kişi”

Öyle kızdım ki,
“Yeter ulan,
Yeterrrrrrrrrrrr” diye bağırmışım…
Kendi bağırtımla,
Birden
Kendimi atmışım…
Meğer yine
Rüya görüyor muşum…
Neyse
Epeydir Cevat hocaya
Okunamadım…
Bu korona virüsten
Dolayı,
Avare avare oturuyor…
Boş zamanı çok
Beni bir
Okuyup üflesin…

22.05.2020
Rahman AYHAN
Araştırmacı Yazar

Yorumlar