HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER AÇISINDAN HUKUKİ YÖNÜYLE CORONAVİRÜS Üç ay önce ortaya çıkan ve kısa sürede dünya genelinde yayılan koronavirüs salgını daha önce benzeri yaşanmamış bir olaydır. Binlerce can kaybın yanı sıra, ekonomide meydana getirdiği yıkım hukuki açıdan da bir dizi sorunu gündeme getirdi. 54 yıllık tarihinde ilk kez iptal edilen ITB’nin ardından dünya genelinde 300’ü aşkın kongre ve fuarın iptal edilmesi, otel ve uçak bileti rezervasyonlarının iptalini de beraberinde getirdi. Daha önce dünya genelinde böyle bir durumla karşılaşılmadığı için havayolları, tur operatörleri ve otelciler sorunu şimdilik kendi içlerinde çözmeye çalışıyor. Örneğin ITB’nin iptal edilmesini takip eden ilk birkaç günde havayolları biletleri açığa almayacağını belirtirken, durumun ciddiyetinin anlaşılması üzerine bu uygulamadan geri dönüldü. TUI ise oteller ile yaptığı sözleşmede böyle bir hüküm olmamasına rağmen 21 gün boyunca yükümlülüğünü yerine getirmeyen otelleri sorumlu tutmayacağını açıkladı. Görüldüğü üzere, bazı firmalar ticari itibarlarını korumak ve sektörün çıkmaza girmesini engellemek adına insiyatif alarak adeta mücbir bir sebep varmışçasına hareket ediyor. Ancak giderek ciddiyetini artıran durum karşısında kültür ve turizm bakanlığının sektör için bağlayıcı bir karar alması gerekmekte. Virüs hukuki sorunlara da neden olurken, hukuki sorunlar da virüs gibi yayılmaya başladı. Bugüne dek sözleşmelerinde yalnızca mevcut durum hakkında hükümlere yer veren şirketler, bundan sonra olabilecek her türlü olumsuz durumu ve bu hallerde kimin hangi haklara sahip olduğunu belirtecek düzenlemeler yapmalı. Zira sözleşmenin asıl amacı beklenmeyen gelişmeler karşısında dahi tarafların yükümlülüğünü belirlemektir. Dolayısıyla bu süreç bir şer bir hayra vesile olsun denilerek, soğukkanlılıkla yönetilmeli. Peki uçak bileti ya da paket tur vb. rezervasyon yapan tüketicilerin iptal talepleri nasıl değerlendirilmeli? Paket tur düzenleyicisi veya aracısının hangi hallerde sorumluluktan kurtulacağı, Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 14. maddesinde; tüketicinin paket tur sözleşmesini hangi hallerde feshedebileceği ise 16. maddede açıklanmıştır. Her iki için ortak nokta ise “mücbir sebep”. Türk Borçlar Kanunu’nda mücbir sebebin doğrudan bir tanımına yer verilmese de “tarafların tasarrufları dışında gelişen ve öngörülemeyen durumlar nedeniyle üstlendikleri edimi yerine getirememelerinden sorumlu tutulamamaları” şeklinde açıklamak mümkündür. Örneğin; yangın, deprem, sel vb. doğal afetler mücbir sebep olarak kabul edilmektedir. Ne var ki Koronavirüs’ün mücbir sebep olarak kabul edilip edilemeyeceğine halen bir açıklık getirilmiş değil. Kanaatimizce, hiç kimsenin öngöremeyeceği bir durumda ortaya çıkan bu hastalık halinin ticari ilişkiler bakımından hukuk tarafından konumlandırılacağı yer mücbir sebep olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nun koronavirüsü pandemi (salgın) olarak tanımlaması da bunun için oldukça güçlü bir sebeptir. Salgının etkisi yokmuşçasına sözleşmenin yerine getirilmesini beklemek, meşru da adil de olmaz. Bakanlık tarafından Koronavirüsün mücbir sebep olarak kabul edileceği şeklinde bağlayıcı bir açıklama yapılmaksızın işletmelerin ya da tüketicilerin kendi kendine bunu bir mücbir sebep olarak görmesi ise mümkün değil, sözleşmelerde de böyle bir hüküm yer almıyor. Benzer olaylar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında inşaat sektöründe yaşanmış; bazı müteahhitler olağanüstü hal ilanı üzerine bu durumun mücbir sebep olduğunu belirterek teslimi geciken inşaatları bakımından sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödememek istemişlerdir. Ancak bu konuda o tarihte iş hayatını veya inşaatların durmasına yol açacak bir karar, çalışmama kararı gibi bir karar oluşmadığı için yargı mercileri bunu bir mücbir sebep olarak görmemişler ve açılan davaların reddine karar vermişlerdi. Halihazırdaki sözleşmeler bakımından resmi bir açıklama beklenirken, yeni yapılacak sözleşmelere "Koronavirüs salgını ve bundan kaynaklanan virüse ilişkin alınan/alınacak tedbir ve tasarruflar sözleşmede üstlenilen yükümlülüklerin kısmen veya tamamen ifasına engel değildir. Söz konusu salgına rağmen taraflar işbu sözleşme ile üstlendikleri borç ve sorumluluklarını, sözleşmede yazıldığı şekil, nitelik, zaman ve miktarda ifa edeceklerdir" şeklinde bir maddenin eklenmesiyle tur operatörleri, havayolları ve oteller ileride virüsün mücbir sebep olarak ileri sürülmesine engel olabilir. Ayrıntılı bilgi için Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri: 14. Madde: Paket tur düzenleyicisi veya aracısı, sözleşmeye aykırılığın aşağıdaki hallerden kaynaklanması durumunda sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararlardan sorumlu tutulamaz: a) Katılımcının kusurunun bulunması, b) Sözleşmenin ifası sürecine dahil olmayan üçüncü bir kişinin beklenmeyen ve önlenemez bir davranışının bulunması, c) Mücbir sebebin bulunması, ç) Paket tur düzenleyicisinin, aracısının veya bağımsız hizmet sağlayıcısının gerekli tüm özeni göstermelerine rağmen öngöremedikleri ve engelleyemedikleri bir olayın meydana gelmesi, d) Paket turun düzenlenmesi için öngörülen asgari katılımın sağlanamaması nedeniyle iptal edilmesi ve iptalin sözleşmede öngörülen sürede paket turun başlamasından en az yirmi gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile katılımcıya bildirilmiş olması. (2) Birinci fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen hallerde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı ile o yerdeki temsilcileri, katılımcının zor durumda kalması halinde hızlı bir şekilde yardımda bulunmakla yükümlüdür. 16/4. Madde: “Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir.” Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur. Av Ekim Su KÜFTEOĞLU |
406 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |