SON OSMANLILAR SonOSMANLILAR 36′sı erkek, 48′i kadın ve 60′ı çocuk, 144 kişiydiler İngiltere’ye göç ettiği 1940 senesine kadar Fransa’da yaşadı. 1993’te İhlas Haber Ajansı’na verdiği bir mülakatta anlattığına göre, Paris’teki delikanlılık günlerinden bir gün, yoksulluktan kırılan ailesine destek olmak için bir iş bulup çalışmaya karar vermiş. Bir gazetenin iş ilanları sayfasında rastladığı “Hamal aranıyor” ilanı üzerine, elinde gazeteyle beraber ilgili adrese gidip müracaatta bulunmuş. Pasaportundaki “Ottoman” (Osmanlı) ibaresini gören firma yetkilisi “Seni işe alamayız” demiş. Fethi Sami Bey “Niçin?” diye sormuş. Adam, “Çünkü siz Çanakkale’de bizim gemilerimizi batırdınız” demiş. Bunun üzerine Fethi Sami Bey, “Bizim Çanakkale’mizde sizin gemilerinizin ne işiniz vardı ulan?” diye gürleyerek elindeki gazeteyi adamın kafasına geçirmiş. Oh, canıma değsin! Merhum Enver Ören, Fethi Sami Bey’e ve Osmanlı Hanedanı’nın daha birçok mensubuna sahip çıkmış, onlara İstanbul’da daireler tahsis etmişti. Demokrat Parti döneminde devletin de bazı Hanedan mensuplarına ‘tahsisat-ı mestureden’ maddi destekte bulunduğunu biliyoruz. Sadra külliyen şifa mesabesinde bir devlet inisiyatifi veya sivil inisiyatif ise şimdiye kadar söz konusu olmamıştı hiç. Şimdi MHP’li milletvekilleri Ekmeleddin İhsanoğlu ve Mustafa Kalaycı, TBMM Başkanlığı’na sundukları bir kanun teklifiyle, Osmanlı Hanedanı’nın hayatta kalan 77 mensubuna ömür boyu maaş bağlanmasını talep ediyor. Meclis, bu talebi öpüp başının üstüne koyarak kabul etmelidir. Bu halkın ve bütün Ümmet-i Muhammed’in göğsünü kabartan bir aileye mensubiyetten başka suçları (!) olmayan insanları sürgüne, yoksulluğa, sefalete mahkûm eden devlet artık ‘o devlet’ değilse, değişmişse, insaf ve adaleti kuşanmışsa, Yeni Türkiye olmuşsa, bu korkunç muamelenin acı neticelerinin devlet eliyle mümkün mertebe telafi edilmesi gayet tabiidir. Tarihçi Murat Bardakçı ‘Yasal düzenleme münasip değil. Bu iş, Demokrat Parti dönemindeki uygulama örnek alınarak örtülü ödenekle halledilmeli.’ diyor, ama münasip olan tam da budur: Osmanoğullarına resmen, alenen, kanunen sahip çıkmak. Çünkü onlara reva görülen zulüm de resmî, alenî ve kanunî idi. Zulmederken pervasız davranabilen devlet, hakkı teslim ederken mi ‘mahcup’ davranacak? İhsanoğlu ve Kalaycı’yı bu kanun tekliflerinden ötürü candan tebrik ediyorum. (ALINTIDIR H.ALbayrak) |
1196 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |