Ortahisar Belediyesi’nin Mart ayı ilk toplantısında AK Parti, MHP ve CHP Grup Başkanları Trabzonspor’la ilgili ortak deklarasyon yayınladı.
Trabzonspor’un son yıllarda ciddi haksızlıklara uğradığını ifade eden Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, “Trabzonspor hepimizin ortak değeri. Tabiri caizse göz bebeğimiz. Ama maalesef Trabzonspor ve Trabzonspor üzerinden bizim şehrimize epeyce bir zamandır bir yargı olduğu kanaatindeyim ve bir haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Bu benim samimi kanaatim. Ben olaya sportif bir müsabaka nezdinde bakmıyorum. Farklı yönleriyle bakıyorum, bakmak istiyorum. Bu şehir sadece Trabzonspor’dan ibaret değil ama Trabzonspor bu şehrin karakterini yansıtan bir duruşu gösteren bir futbol takımıdır. Yani bu şehrin karakteridir, bu şehrin duruşudur, haksızlığa karşı hak mücadelesini tezahür ettiren ve bu özellikleri ile Anadolu’nun büyüğü unvanını alan bir şehirdir. Yoksa sayısal anlamıyla kazandığımız kupalardan değil. Bütün Anadolu’nun hissiyatına tercüman olduğumuz için bu unvanı aldık. Ama maalesef son yıllarda ciddi haksızlıklarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu dönem yine bunlardan bir tanesini yaşadık” dedi.
ARTIK YETER!
Başkan Genç, “Futbolu yakından takip eden bir kişi olarak gözlemim şu; 2011 yılında haksız bir şekilde Fenerbahçe spor kulübünün müzesinde olan bir kupamız var. Hadi o mücadele devam ediyor diyelim. 2016 yılında da tartışılabilir kulübü yöneten ve başkanlar ama sezon başı itibariyle şampiyonluğa namzet oluşturulmuş bir kadro vardı. Bu benim kendi gözlemim. Ama tabiri caizse yine bu dönemde, arka planda olan güçler, tabiri caizse gücün hukukunu tekemmül ettirerek yine bu sezon da kulübümüze, Trabzonspor’umuza ciddi bir tavır aldılar ve bu 1. Galatasaray maçıyla başladı ve 2. Galatasaray maçıyla zirveye çıktı. Spor tabi önemli bir alan amaideal olanı kendi mecrasında yürütülmesi gereken bir alan iken, spor ekonomisi ciddi manada bu işi farklı mecralara çekti ve menfaat bütün o sporun içindeki değerleri, o yarışmacı ruhu, spor ahlakının, kendi ahlakının çok çok önüne geçti maalesef. Burada da yine biz mağdur oluyoruz. Ama benim gözlemim şu. Spor içinde hatalar vardır. Ama bakıldığında bütün bu hataların üstünde Trabzonspor’a ve bence bu şehre, Trabzonspor üzerinden maksatlı bir yaklaşım vardır. Benim kanaatim budur. Katılan olur, katılmayan olur. Çünkü bu kadarı da hata olmaz dedirten bir maçta bunun zirveye çıkmış olması, ‘Artık yeter!’, ‘Adaletli bir şeylere dur denilmeli!’ yani adalet duruşunun ortaya koymanın geldiğinin ve vaktinin geçtiği görüşü kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
ŞEHİR OLARAK YETERLİ REAKSİYONU GÖSTEREMEDİK
Başkan Genç, “Şöyle belki geriye dönüp baktığımız zaman bir spor kulübü, Trabzonspor’umuz, hem 1995-1996’da, 2004-2005’te, 2010-2011’de ve 2015-2016’da yani bu sezon sürekli olarak aynı gerekçelerle, aynı işlemlerle, aynı sonuç elde edilecek şekilde mağduriyete uğratılıyor ise biraz mağdur olan tarafın kendini sorgulaması lazım. Benim şahsi kanaatim bu mağduriyetlere yeterli reaksiyonu, yeterli tepkiyi gösteremedik. Bir ve bir arada yeterli tepkiyi gösteremedik. Halen daha da gösteremiyoruz” dedi.
ADALETTEN NASİBİNİ ALAMAMIŞ FEDERASYON BAŞKANI
Başkan Genç, “Federasyona gittik. Çok nazik, kibar ifadelerle, yani ‘Bi zahmet istifa edin’ denen bir bildiri yayınlandı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Zaten şuanda federasyonu yöneten ve adaletten nasibini almamış bir başkan ve bütün kurullarını derhal istifaya çağırmamız gerekirken, biz ‘Bi zahmet istifa edin’ diyoruz. Derhal istifa etmelidirler. Ben bugün de aynı şeyi diyorum. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Spor hukuku yönünden 2011’de bizim lehimize karar verip, gereğini yapmayan, adaleti tecelli ettirmeyen bir Federasyon Başkanı ve yönetiminden biz aynı şeyleri bekliyoruz. Belki kulüp başkanımız iyi niyetli olabilir. Yeni bir sayfa açıyoruz diyor olabilir. Ama ben hiç o kadar iyimser değilim. Bu sıcak gündem gelecek geçecek ve yine biz o haksızlığın mağduru olarak tarihte, az evvel 1995-1996 dediğim gibi 2015-2016 da kayda geçecek. Bunu kabul etmek mümkün değil” şeklinde konuştu.
TRABZON’A GELİRSE ELİNİ SIKMAYACAĞIM
Başkan Genç, “Benim teklifim şu. Bir defa kesin olarak yani, az önce ifade ettim adaletle hiç alakası olmayan bir Federasyon Başkanı ve yönetimi var. O zaman da ifade etmiştim. Trabzon’a gelirse elini sıkmayacağım diye. Gelemeyecektir muhtemelen. Yani gelemez derken seyahat hürriyeti anlamında söylemiyorum. Yanlış anlaşılmasın ama herhâlde gelemez Trabzon’a. Böyle bir insandan biz adalet bekliyoruz. İşte ‘Lütfen Merkez Hakem Kurulu’nu istifa ettirin’ diyoruz. Merkez Hakem Kurulu da işte bu başkan arkamda falan… Yani amiyane söylüyorum dalga geçiyorlar bizimle. Tespitim budur benim. Duygusal konuşmuyorum. Zira tespitimin bir dayanağı var. Temiz futbol adına yeni bir sayfa açabilecek bir güce sahip değiliz. Bu işte yarıştığımız takımlar bizden daha güçlüler. Çok açık ve net söylüyorum. Siyaseten de bizden daha güçlüler. Basında da bizden daha güçlüler. Lobileri de bizden daha güçlü. Ekonomileri de bizden daha güçlü. Arka planda körler sağırlar birbirini ağırları devam ettiriyorlar. Bu işin realitesi budur. Onun için kulüp başkanımız iyi niyetli ama ben hiç o kadar iyimser değilim. Bu sıcak gündem geçecek” dedi.
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANMALIDIR
Başkan Genç, “Teklifim şu. Bunu 2010-2011’de de o zamanki kulüp başkanımız Sadri Şener beye mikrofondan hitap ederek söylemiştim. Mutlak suretle Trabzonspor’un bütün bu haksızlıklara karşı ne yapıp ne yapamayacağına karar vermek üzere veya en radikal kararlar neyse bütün bunları değerlendirmek üzere bir olağanüstü genel kurulu toplanmalıdır. Ben bu kanaatteyim. Neyi yapıp, neyi yapamayacağına veya en radikal kararları da önerileri de değerlendirmek üzere bir olağanüstü genel kurul yapmalıdır. Bunu bu vesileyle beraber meclis toplantımızda da ifade etmek istiyorum” ifadelerine bulundu.
PAZARTESİLERİMİZ HARAP OLUYOR
Başkan Genç, “Çok üzülüyoruz. Pazartesilerimiz harap oluyor. Bu şehrin en büyük moral değeri üzerinden bu kadar alay edercesine artık oynamaya kimsenin hakkının olmaması lazım ve bu konuda kulüp başkanımızın önderliğinde hangi platformda olursa olsun açık söylüyorum neresi olursa olsun, ulusal-uluslararası neresi olursa olsun onların arkalarında olmaya ve yapacakları tüm çalışmalarda Ortahisar Belediyesi olarak, tüm belediye meclis üyelerimizle olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. İnşallah artık bu son olur” dedi.
SALİH DURSUN’UN GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM
Başkan Genç, “Yani bir yerden Türk futbolunu dibe vurduranlar, şuanda Türk futbolu dibe vurmuştur bu hadiselerle beraber ve bunun aleni tescilini, müsabakayı yaptığımız Galatasaray spor kulübünün asaleten oyuncusu, bizde kiralık olan ama haksızlığa karşı o hissiyatın reaksiyonunu gösteren Salih Dursun kardeşimiz yapmıştır. Onun da gözlerinden öpüyorum ve bir kez daha tebrik ediyorum. Bütün Trabzon adına onu kutluyorum. Önemli bir duruş gösterdi. O nedenle çok da güzel ifade ettiler ‘Türk futbolunda Salih Dursun, ötekiler gitsin’ diye. Yani bu güçle hakkın paradoksunda hakkın, hukukun temsilidir. Ben bu şekilde hem kendi adıma hem meclis üyelerimiz adına bu hissiyatı bu gerekçelerle beraber ifade etmek istedim” şeklinde konuştu.
YENİ BİR DÖNEM AÇILMALI
Başkan Genç, “Adaletsiz otorite zalimlik, otoritesiz adalet zavallılıktır. Şuanda adaletsiz bir otorite sergileyen bir federasyonun derhal, bütün kurumlarıyla, kurullarıyla istifa etmesi ve Türk futbolunda adalet ve yeni bir dönem açılmasının zamanı da olduğunu ifade etmek istiyorum. Güçler gücünü bir yerden alıyor söylemi bu şehirde çok konuşulan bir söylem oldu ve kupayla Sayın Cumhurbaşkanımız doğrudan ilgilendirilmek istendi. Hatta adaletten nasibini almayan Futbol Federasyonunun başkanı, hep birilerinin arkasına saklanarak konuşuyor ve uygulama yapıyor. .Arka planda işi sağlama almak için. Ben şunu söylüyorum. Biz elimizden gelen her şeyi yapmışsak, yapabilmişsek bir yerlere işi atmadan. Bu kolaycı bir yaklaşım. Cumhurbaşkanımızın sporla ilgili farklı bir görüşü olabilir. Ama bu yaklaşım kolaycı bir yaklaşımdır. Ben o zaman da şu ifadeyi kullandım. Cumhurbaşkanımız, o zamanki Başbakanımız veya hangi mercii olursa olsun, kulübü yönetenler 1.sırada olmak üzere ben 2.sırada gitmeye, bu haksızlığı hukuki bir şekilde haykırmaya ve hakkımızı aramaya olacağı bir platformda olacağımı beyan ettim. Şimdi de aynı şeyi söylüyoruz. Bu konuda müştereğiz. Ben bütün meclis üyelerimle aynı hassasiyeti görmesinden dolayı, zaten biliyorum ama bunu en azından deklare etmelerinden dolayı mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
TOPLU MÜCADELE EDEMEDİK, KOLAYCILIĞA KAÇTIK
Başkan Genç, “Kolaycı yaklaşıma kaçmamamız lazım. Ama yapamadık bu işi. O şike sürecindeki mücadeleyi toplu bir şekilde yapamadık. Hangi mercii olursa olsun gidemedik. Beraber hareket edemedik. Mecliste milletvekillerimiz formalarını giyip kırmızı kart gösterdi. O süreçte böyle bir eylem bile yapamadık. Kökeni Trabzon olan 55 tane milletvekilini bir araya getiremedik. Birçok bürokraside dinamiğimiz var, bir araya getiremedik. İş dünyası olsun, eski başkanlarımız olsun yapamadık bunu. Yani toplu bir mücadele edemedik. Kolaycılığa kaçtık. Bu tespiti koymak lazım” dedi.
Başkan Genç ve parti grup başkanlarının imza koyduğu ortak deklarasyonun tam metni şöyle:
Futbolda Anadolu ihtilalinin sembolü olan Trabzonspor üzerinden Türk futboluna büyük darbe vurulmuştur.
Spor Toto Süper Ligi'nin 22. haftasında Galatasaray ile Trabzonspor'umuz arasında oynanan futbol müsabakası, maalesef "Türk futbolunun kara gecesi" olarak hafızalarda yer edindi. Sezon başından beri Trabzonspor aleyhine gözlenen bariz hakem hatalarının zirve yaptığı müsabakada gösterilen 4 kırmızı kart ile, verilen, verilmeyen penaltılarla takımımız adeta linç edildi. Taraflı, tarafsız tüm spor kamuoyunun hakem hataları konusunda hemfikir olduğu müsabaka, futbolun değil maalesef günlerce hakem hatalarının konuşulduğu bir müsabaka olarak geride kaldı. Tüm bunlara karşın sorumluluk makamında olanlar hala sessizliğini korumaktadır. Hakem hataları kabul edilmektedir, ancak İstanbul kulüplerinin egemenliğine son veren ve futbolda Anadolu devriminin sembolü olan Trabzonspor'umuzun mağduriyetinin nasıl giderileceğine ilişkin bir ifade sarf etmekten özellikle kaçınılmaktadır.
Gerçi Trabzonspor aleyhine verilen yanlış kararlar ve oluşturulan algı operasyonları bugüne mahsus bir durum değildir. 1995-1996 sezonunda Trabzonspor aynı mağduriyeti yine yaşamıştır. 2010-2011 sezonunda mağduriyet yine Trabzonspor'umuzun yanında olmuştur. Esasında verilen yanlış kararlar ve çalınan şampiyonluklar Trabzonspor'u mağdur ederken Türk futbolunun yıllardır hakkaniyetten ve adaletten yoksun bir şekilde yönetildiğini de ortaya koymuştur.
Trabzonspor üzerinden oynanan karanlık oyunlar artık sabırları taşırmıştır. Türk futbolunu uluslararası kamuoyunda dahi eleştirel bir konuma taşıyan bu müsabaka sonrası Türk futbolunda etkili ve yetkililer bu hataları basit bir olay gibi geçiştirmemelidir. Gerek Türkiye Futbol Federasyonu ve gerekse Merkez Hakem Kurulu Türk futboluna vurulan bu darbeye karşı gereğini yapmalıdır. Türk futbolunu dibe vurduran Türkiye Futbol Federasyonu bütün kurullarıyla derhal istifa etmelidir. Trabzonspor kulübü de bütün bu haksızlıklara karşı ne yapıp yapmayacağına karar vermek için acilen olağanüstü genel kurulu toplamalıdır.
Trabzonspor'a karşı yapılan haksızlıkların mimarlarının, işbirlikçilerinin bir özrü bile esirgediği bu sisteme karşı isyanımız, ortak sesimiz ve mücadelemiz devam edecektir. Türk futbolunun kara gecesi olan 21.02.2016 tarihinin, Türk futbolunun güzel günlerinin yeniden doğuşunun miladı olması dilek ve temennilerimizle saygılar sunarız.
Faruk KANCA Davut ÇAKIROĞLU Turgay ŞAHİN
AK Parti Grup Başkanı MHP Grup Başkanı CHP Grup Başkanı
Av. Ahmet Metin GENÇ
Ortahisar Belediye Başkanı