Kimse Trabzonspor'a parmak sallayamaz" TFF Başkanı Nihat Özdemir'in, Trabzonspor'un FIFA’ya yaptığı başvuru sonrası, kulübün ihracını gündeme getirmesine sert tepki gösteren Ali Sürmen, PFDK’ya sevk edilmişti. Sürmen, PFDK’ya savunmasını yollayarak, “Kimse Trabzonspor'a parmak sallayamaz. Biz buna izin vermeyiz. Trabzonspor’un haklılığını her platformda savunmaya devam edeceğiz"

Türk ordusunun şüpheli Cougar helikopterlerini satın alması, 1990'lar dönemindeki bir tartışmaydı. Satın alma şartlarından daha da büyük bir soru, Türk ordusunun onları çalıştırırken yaklaşık 40 askerimizi kaybettik... 4 Mart 2021 de, bir Türk AS-532 Cougar ordu helikopteri, Bitlis ilinin Çekmece köyü yakınlarında karla kaplı bir alana düştü. Kazada, kolordu komutanı Korgeneral Osman Erbaş'ın da aralarında bulunduğu 11 asker hayatını kaybetti. Ertesi gün, Türk Savunma Bakanlığı, felaketin sebebinin hava koşullarında meydana gelen ani değişikliklerin olduğu düşünüldüğünü söyledi. Enkaz ilk incelemesinde herhangi bir patlama veya yangın kanıtı göstermedi ve uçuştan önce herhangi bir meteorolojik uyarı yoktu. daha önce de Başka bir Cougar daha düşmüştü.

Trabzonspor devriminin mimarlarından olan Özkan Sümer Türk futbolunun büyük bir kaybıdır. Trabzonspor’da futbolculuk, teknik direktörlük ve başkanlık yapmış, şampiyonluklara, kupalara imza atmış değerli bir futbol adamını kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Başta ailesi, Trabzonspor ve Türk futbol camiasının başı sağolsun”

Koronavirüs pandemisi yeni bir tür kültür şoku yarattı. Birçok insanın yaşamının temel ve son derece kişisel unsurlarını kendi çevrelerinde etkiledi. İkinci Dünya Savaşından bu yana bu büyüklükte bir kültür şoku yaşanmadı. Pandemi sona erdiğinde toplumlar koronavirüs öncesi çağda olduklarından oldukça farklı olacak. Geçtiğimiz on yıllarda, Batı toplumlarının vatandaşları, geçmişten geleceğe yavaş yavaş değişen bir ilerleme beklentisi doğrultusunda hayatlarını yaşadılar ve geleceklerini aşağı yukarı planladılar. Bireyler, hayatlarını daha kötü şekilde değiştiren olaylar yaşamış olabilir - örneğin, ciddi bir hastalık. Ancak bu tür olaylar esas olarak kişisel çevreleri etkiledi. Toplum üzerinde neredeyse hiç etkisi olmadı.

Bizim Adalet duygusuna ihtiyacımız var, hak ve adalet duygusuna ve adalete riayete ihtiyacımız var. Biz bu davranışları oturtmadığımız müddetçe daha çok hukuk reformu yaparız ve bunun hiçbir faydasını görmeyiz. Çünkü yapanların bir kere hukuka uyduğu yok, tatbik edenlerin hukuka uyduğu yok. Durum böyle olunca bu reformlardan bir sonuç çıkmayacağı muhakkak... Öncelikle yapanların ve tatbik edenlerin hukuka uyacağına bizim inanmamız lazım. Tabii vatandaşın da hukukun tatbikinde problemleri var, ama evvela yukarıdakilerin problemleri çok daha önde. Dolayısıyla, hukukun üstünlüğünü sağlamak için öncelikle hukuk adamları ve hukuku kendi iradelerine göre dizayn edenlerin hukuka saygılı olmayı öğrenmeleri lazım ki toplumumuz da saygı duysun, inansın

Yirmi beş yıl önce bu ay Doğu Bosna'da 8 binden fazla Bosnalı Müslüman Srebrenica'daki Bosnalı Sırplar tarafından öldürüldü. Holokost'tan bu yana Avrupa'da gerçekleşen en iğrenç kitle katliamıydı. UNPROFOR Kolordu'ndan BM askerlerinin Bosna'daki Müslüman yerleşim bölgelerini Sırp bölgelerinden koruyacağı düşünülüyordu, ancak açıkça bunu başaramadı. Srebrenica soykırımının gölgesinde, BM'nin olağanüstü yetersizliğine, suçluluğuna ve sorumluluk almayı reddetmesine dikkat edilmelidir. Hiçbir çalışanı bu başarısızlıkların herhangi birinden yargılanmamıştır. Aşağı yukarı aynı şey, Dutchbat askeri birimini UNPROFOR'a tedarik eden Hollanda için de geçerlidir. Soykırım başladığında bu birim Srebrenica yerleşim bölgesinde konuşlanmıştı.

Küresel COVID-19 salgını ile nasıl başa çıkılacağı konusundaki büyük zorluğun arkasında, virüsün gerçek genomik kökeni ve doğrudan kaynağının soruları var. Bu sorular muhtemelen bir araya getirilen bulguları kritik bir kanıt kitlesine dönüşecek olan bilim ve zeka arasındaki sinerjiler yoluyla cevaplandırılacaktır. SARS-CoV-2, COVID-19'a neden olan koronavirüs suşudur. Resmi olmayan raporlara göre ve virüsün kuluçka süresi dikkate alındığında, Hasta Sıfır, Ekim veya Kasım 2019'da Çin'in Wuhan şehrinde enfekte olmuştu. Bununla birlikte, 31 Aralık 2019'a kadar Wuhan Belediye Sağlık Komisyonu'nun Wuhan'daki “viral pnömoni” vakaları kümesiydi. O zaman, virüsün ilk kaynağının Wuhan ıslak pazarından tanımlanamayan bir enfekte hayvan olduğu söyleniyordu. Bu iddia daha sonra Çin tarafından terk edildi.

18 Mayıs 2020'de Başkan Donald Trump, ABD'nin tüm fonlarını DSÖ'den çekmekle tehdit ettiği bir kampanya başlattı . 29 Mayıs'ta Çin'e şiddetli bir saldırı düzenledi ve şunları söyledi: “Dünyanın COVID-19 virüsü konusunda Çin'den cevaplara ihtiyacı var. Şeffaflık olmalı ”ve ABD'nin DSÖ ile ilişkisini sonlandıracağını ve finansmanını durduracağını yinelemeliyiz. Trump, “Çinli yetkililer Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirme yükümlülüklerini göz ardı ettiler ve Dünya Sağlık Örgütü Çin makamları virüsü ilk keşfettiğinde dünyayı yanlış yönlendirmeye zorladılar” dedi. Başkan Trump kararını DSÖ Genel Direktörü (DG) Tedros Adhanom Ghebreyesus'a gönderdiği mektupta dile getirdi . Mektupta, “Sizin ve kurumunuzun pandemiye yanıt verme konusunda tekrarladığı yanlış adımların dünya için son derece maliyetli olduğu açıktır. Dünya Sağlık Örgütü için ileriye giden tek yol Çin'den bağımsızlık gösterip gösteremeyeceğidir. ”

Kadir Özcan Tesisleri Nizamettin Algan Konferans Salonu’nda düzenlenen ve Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Hayırlıoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Ertürk, Divan Başkanı Ali Sürmen ve Divan Başkanlık Kurulu Yönetim Kurulu üyelerinin de yer aldığı törende katılımcılara divan üyelik belgeleri teslim edildi. Trabzonspor Divan Başkanı Ali Sürmen yaptığı konuşmada, “Trabzonspor’a bağlılığınız, desteğiniz ve özverinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Trabzonspor’un en tarafsız ve doğruyu bulmak için büyük gayret eden kurumlarının en başında Divan Kurulu geliyor. Divan Kurulu’nun asla siyasi bir bakış açısı yoktur. Ne kişisel beklenti ne de siyasi beklenti vardır. Burası Trabzonsporumuzun en iyi noktalara gelmesi için tarafsız kalınması gereken yerdir.

srail ve Emirliklerin şaşkınlığı karşısında, PA BAE tarafından kendisine gönderilen tıbbi malzemelerin teslimini kabul etmedi. Arap medyasıyla anonim olarak konuşan Filistinli kaynaklara göre, bunun nedeni BAE'nin sevkıyatın Filistinlilerle değil İsrail ile varışını koordine etmesi. Muhtemelen Ben-Gurion'a BAE uçuş iniş optikleri ile birleştiğinde, yardımı dokunulmaz hale getirecek kadar kabul edilemez sayıldı. Filistin hükümeti hiçbir şekilde İsrail ile BAE arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ya da bu konudaki herhangi birisine bir köprü işlevi görmek istemiyor. Filistin'in İsrail'in zorunlu diplomatik izolasyonu politikasını ihlal eden her şey, böyle bir ret Filistin halkına zarar verse bile kategorik olarak reddedilmelidir. Bu, eşi görülmemiş bir küresel sağlık krizi sırasında 14 ton kötü ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelerin teslimini reddetmeyi de içeriyor.