Çok zor günlerdi. Her şey yerle bir olmuştu. Her tarafta cesetler, feryatlar, enkazlar, amaçsız koşuşturmalar, yalnızlık, tükenmişlik ve çaresizlik vardı. Hastaneler perişan, ana yollar köprüler çökmüş, sokaklar geçit vermiyor, iletişim kesilmiş vaziyette; bölgeye Ankara bile ulaşamıyor. Barınacak bir yer, içecek su dahi yok.
Yurt içinde ve dışında, Türk Milleti gerçekten tek yürek olmuştu; sanki kıyamet kopmuş da mahşer kurulmuştu; herkes ayaktaydı. Yardım araçları yollara düşmüş, ulaşım bir türlü sağlanamıyordu. Hele yurt dışından gelen yağmur gibi telefonlar anlatılır gibi değil. Sadece şahsıma gelen telefonlarda, hıçkıra hıçkıra ağlayanlar, çeneleri kilitlenip konuşamayanlar, “Benim o bölgede yazlık evim var. Her şeyi tamam, lütfen anahtarı göndereceğim bir adres verin” diyerek inleyenler o kadar çoktu ki… |